![](https://blog.medel.com/wp-content/uploads/2024/07/image-2-1092x683.jpg.webp)
Kulak kirinden kulak enfeksiyonlarına kadar birçok sorun, sesin dış ve orta kulaktan iç kulağa ve oradan da beyne ulaşmasını engelleyebilir. Edinsel iletim tipi işitme kaybının bazı yaygın nedenlerini inceleyelim.
Kulak kirinden kulak enfeksiyonlarına kadar birçok sorun, sesin dış ve orta kulaktan iç kulağa ve oradan da beyne ulaşmasını engelleyebilir. Edinsel iletim tipi işitme kaybının bazı yaygın nedenlerini inceleyelim.
Koklear implant düşünülürken, insanlar genellikle implante edilmeden önce gelecekteki teknolojiyi beklemeleri gerekip gerekmediğini sorarlar. Bu sorunun kısa cevabı; hayırdır. Bilinçli bir seçim yapmak ve koklear implant alma kararınız konusunda kendinizi rahat hissetmek önemli olsa da araştırmalar daha erken ameliyat olmanın en iyisi olduğunu gösteriyor. İşitme sağlığı uzmanlarının, "daha erken en iyisidir" konusunda hemfikir olmalarının üç nedenine aşağıda yer verilmiştir.
İşitme cihazı ve koklear implant, işitme kaybına yönelik çözümler arasında yer alır. Ancak, çalışma prensipleri, hangi işitme kaybı seviyesine kadar işitme işlevini sürdürdükleri ile ilgili önemli farklılıkları içermektedir. Bu blog yazımızda, her iki cihaz türünü de detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.
Sadece tek bir kulağı etkileyen işitme kaybı, tek taraflı işitme kaybı (TTİK) olarak bilinir. Tek taraflı işitme kaybının genel popülasyonun yaklaşık %10'unu etkilediği tahmin edilmektedir.
Uzun yıllar boyunca koklear implantlar sensörinöral işitme kaybı için çok etkili bir tedavi yöntemi olmuştur. Çok ileri derecede işitme kaybı olan hastalar bile işitsel olarak mükemmel sonuçlar alabilir. Koklear implantlar, kokleadaki işlev görmeyen tüy hücrelerini atlayarak uyarımların işitme sinirine oradan da beynin işitme merkezlerine ulaşması için tasarlanmıştır.
Koklear implantasyonun olası bir yan etkisi fasiyal sinir uyarımı (FNS) veya diğer işitsel olmayan uyarımlar (NAS) dır. Koklear implant kullanıcılarında FNS görülme olasılığı ~%1-10 arasındadır. İmplant markasından bağımsız olarak ortaya çıkabilir. Fasiyal sinir uyarımının yönetilmesi zor olabilir. Çünkü sıklıkla şarj seviyelerini azaltmayı veya elektrotları devre dışı bırakmayı gerektirir. Bu sebeple çoğunlukla işitme sonuçları etkilenir.