KONUKLARIN KALEMİNDEN

20 Yıl Önce Hayatıma Bir Işık Değdi – Merve’nin Hikayesi

Merhaba, ben Merve Harmancı, 25 yaşındayım. Antalya’da yaşıyorum. Doğuştan işitme kaybım olmasa da üç yaşındayken yüksek ateş sonucu havale geçirdim. Bu havale menenjit geçirmeme ve iki kulağımda birden işitmemi tamamen kaybetmeme neden olmuş. İlk başlarda normal işitme cihazları kullanıyordum. Hepinizin bildiği ameliyatsız takılan genelde krem rengi olan, kulak arkası ve kulak içine silikon bir yapının yerleştirildiği cihazlardı. Sonuç tabi ki hüsrandı. Tek bir ses frekansı bile çarpmıyordu kulaklarıma. Hiç duymamak üç yaşında bir çocuk için zamanla konuşmayı unutmak da demektir. Yazmayı da bilmiyorsunuz çünkü daha üç yaşındasınız. İletişim kabiliyetim yok olmuştu. İnsanların ne dediğini anlamak için dudaklarına bakarmışım yanlarına oturup. Yine de tabi ki yetersizdi. Artık, birkaç aylık bebek gibi acıktığını bile ağlayarak anlatmaya çalışan üç yaşında bir çocuktum. Şimdilerde bunun bana bir katkısı oldu o ayrı bir mesele. Yani dudak okuma yeteneğine sahip oldum. Bu sırada, Konya’da o zamanlarda koklear implantla alakası olmayan ama işitme yetersizliği olan çocukların gelişimine yardımcı olan DİLTEM Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’ne gitmeye başladım. Sekiz yaşıma kadar çok iyi insanlarla sevgiyle, oyunlar içinde, sabırla çok güzel zamanlarımı geçirdiğim bir süreçti. Uzm. Ody. Mustafa Topal yani yüzümde gülümseme ile andığım hocam, benim gibi yetersizliği olan herkesle ilgilenirken içten ve samimi bir şekilde yüzündeki gülümsemesini eksik etmeden destek veren bir insandır.

Canım ailem şehir şehir, hastane hastane gezerek işitme problemime çözümler aradı. Ben dört yaşındayken koklear implantın varlığını duymaya başlamışlar. Fakat o sırada gittiğim işitme merkezindeki hocam yeni bir uygulama olduğu için endişelenmiş olacak ki koklear implantı yaptırmamam gerektiğini, bir işe yaramayacağını, bu yolun dönüşü olmayacağını, ameliyatın tehlikeli olduğu gibi cümleler sarf ederek annemin bu konudan geri çekilmesine neden olmuş. Babam bir yıl boyunca annemi ikna etmek için uğraşmış. Ben beş yaşındayken artık ameliyata girmeme karar verilmiş. Bir güncelleme yapmam gerekirse, şimdilerde artık DİLTEM’deki neredeyse her öğrenci koklear implantlı ve bu ameliyatlara tehlikeli olarak değil, rahatlıkla güvenilebilecek ameliyatlar olarak bakılmaya uzun yıllar önce başlandı. Mustafa Hocam koklear implantın yapılması gerektiğine dair bilgisi olmayan herkese destek vererek hala işinin başında.

Koklear İmplant Yolculuğu…

Beş yaşımdayken bu yolculuğa adım atacaktım artık. Sene 2001 ve Türkiye’de bu ameliyat yeni yeni yapılmaya başlanıyordu. Öncesinde bahsetmek isterim ki Odyometrist Birsen YURTSEVER beş yaşındayken elimden tuttu. Sevdiğim ve minnetle andığım bir abla olarak hep hayatımda olacak ve beni bu yolculukla tanıştırdığı için ona sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Yabancı doktorlarında içinde yer aldığı bir ekiple ameliyata girdim. Güzel insan Prof. Dr. Armağan İNCESULU bu ameliyat ekibi içerisindeydi ve kendisi ile hala iletişim halindeyiz. Ameliyatımdaki güzel dokunuşları sayesinde bugünümü böyle yaşıyorum. Kendisine olan minnetimi anlatmaya kelimelerim yetmez.

Evet gelelim şimdi hangi hastanede bu mucize gerçekleşti derseniz Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde sol kulak ameliyatım gerçekleşti.  Sağ kulağımda ameliyat yapılacak bölgede olan kist nedeniyle ameliyat yapılması uygun bulunmadı. Ben bu ameliyattan sonra yeniden doğdum diyebilirim. Kısa süre içerisinde DİLTEM’in de yardımlarıyla konuşma becerimi tekrardan kazandım. Hafta sonları DİLTEM’e devam ettim ve onun dışında normal eğitim kurumlarında eğitim aldım. Artık yaşıtlarımdan hiçbir farkım yoktu. Anaokulunun ardından, anasınıfı eğitimi ve artık birinci sınıfa başladığımda yaşım sekizdi. Hızla gelişim kazandığım apaçıktı. Sonunda Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi Fen Bilgisi Öğretmenliği’nden mezun oldum. Aynı üniversite içerisinde Fen Eğitimi ve Çevre Eğitimi üzerine yüksek lisans yapmaktayım. 20 yıldır hayatımda olan Meders ailesine de ayrıca teşekkür ederim. Bu süreçte ses işlemcimde tabi ki arızalanmalar oldu. Nemli bir bölgede yaşıyorum. Nem nedeniyle sıkça sorun yaşayabiliyorum fakat Meders Medikal hemen imdadıma yetişiyor. Nem kutuları ile hayatım daha da kolaylaştı. Şu anda Opus 2 kullanıyorum. Ben söylemeden çevremdeki hiç kimse koklear implant kullandığımı anlamıyor. Hatta inanmayan kişiler oluyor, saçlarımı açarak gösterdiğimde şaşkınlık dolu yüz ifadeleri ile karşılaşıyorum. Cihazı kapattığımda hiçbir ses duymadığımı söylediğimde ve cihazın kumandasında olan ses kısma, arttırma, gürültülü ortamda duyabileceğim sesi sadece telefona odaklama gibi özelliklerini söylediğimde bunun mükemmel bir durum olduğunu ve hatta “Keşke bende de olsaydı istemediğin her an sesten uzaklaşıp istediğinde onu geri alıyorsun.” gibi cümleleri neredeyse çok sık duyuyorum. Bu benim için harika bir deneyim.

Son olarak bir anımı paylaşmak istiyorum. Lisans okurken Bilimin Doğası adında bir ders alıyorduk. Dersimizi Prof. Dr. Kadir BİLEN sürdürüyordu. Bizden herhangi bir buluşun, icadın ilk buluş tarihinden bugüne gelişini, insan hayatında ne gibi bir katkısı olduğunu, özelliklerini anlatan bir poster hazırlayarak, bu posteri sınıfa sunmamızı istedi. Sunum final notumuzu belirleyecekti. “Hep duyulan ve yapılan şeyleri istemiyorum, yapay zekâ yapmayın herkes yapıyor, farklılık istiyorum” uyarısında bulundu. Bu arada arkadaşlarım şunu yapsak olur mu bunu yapsak olur mu gibi sorular yöneltiyor ve çoğu “olmaz” cevabını alıyordu. Ben de “koklear implant olur mu hocam?” dedim cevap gelmedi ve tekrar “koklear implantı yapabilir miyim?” dedim. “Tamam ne istiyorsan yap “dedi. Buradan kendi çıkarımım ile anladım ki hocam koklear implatın ne olduğunu bilmiyordu. “Yaşasın!” dedim içimden. Etkileyici bir sunum olacağı belliydi. Bu arada yakın arkadaşlarım dışında okuldaki hiç kimse benim koklear implant kullandığımı bilmiyordu, buna hocalarım da dahil. Sunum günü geldi çattı. Bir amfi dolusu sınıfta koklear implantın başlangıcından bu zamana gelişinin tarihini anlattım. Abartısız söylüyorum ki sınıf arkadaşlarımdan bir kişi bile böyle bir cihazın varlığını bilmiyordu. Bendeki varlığı değil, genel olarak varlığı ve haliyle dikkatlerini çekmişti, bir sürü soru alıyordum. Sunumun sonunda elime cihazımın kumandasını aldım “Yakından gözlemlemek isteyen arkadaşları tek tek yanıma alabilirim” diyerek cümlemi bitirdim. Kadir hocam ‘’O ne demek öyle, sanki sende var mı da? Yakından nasıl görecekmişiz?’’ diyerek güldü. Ben de saçımı kenara aldım ve “Evet ben kullanıyorum” dedim. Bütün sınıftan hayret sesleri yükseldi. Herkesin şaşkınlığı yüzünden okunuyordu. Arkasından “Müthiş bir sunumdu.” cümleleri ile alkışlar yükseldi. O anki hislerimi tarif bile edemem. Bu ışıltılı hikayemin asıl kahramanları olan annem ve babam, başımın tacı güzel insanlar. Hayatımın bana geri verilmesi aldığım en güzel hediyeydi. Onların koşulsuz sevgisi ve onca uğraşları olmasa tüm bunlar olmazdı. Sessiz bir odaya geçtiğinizde size sessiz gelir ama benim cihazımı kapattığımdaki oluşan o bomboş zifiri sessizliği anlatmam mümkün değil. Müziğin, denizin, kuşların, doğanın, insanların sesine; konuşabildiğim, dinleyebildiğim her şeye kavuşmamı sağlayan ve bana renkleri geri veren herkese kucak dolusu sevgiler. Hoşça kalın…

Teşekkürler, Merve!

Mesajınız için teşekkürler. En kısa sürede cevap vereceğiz.

Bize mesaj gönderin

Alan zorunludur

John Doe

Alan zorunludur

name@mail.com

Alan zorunludur

What do you think?

Mesaj gönder

© MED-EL Medical Electronics. Tüm hakları saklıdır. Bu internet sitesindeki içerik yalnızca bilgi amaçlıdır ve tıbbi tavsiye olarak görülmemelidir. Özel ihtiyaçlarınıza uygun işitme çözümü türünü öğrenmek için lütfen doktorunuz veya işitme uzmanınızla iletişime geçiniz. Gösterilen ürünlerin, özelliklerin veya endikasyonların hepsi her bölgede kullanıma açık değildir.

Yorum işleniyor

Üzgünüz. Bir hata oluştu. Lütfen tekrar deneyin.

Geri bildiriminiz için teşekkürler. Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır.

Yorum bırak